Translate

16 Şubat 2017 Perşembe

Cromwell - İngiltere İç Savaşı







“Ey bu meclisin aşağılık mensupları!.. Acele edin ve defolup gidin... 

Oturumunuzu sonlandırmaya geldim. Meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim.

Siz ki fitneci, fesatçı meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şey! Kiralık sefil yaratıklar, zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar, birkaç kuruş için Tanrı’ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı?

Bir parça vicdan da mı yok? 
Atım kadar bile dindar değilsiniz!
Altın sizin yeni Tanrı’nız olmuş!
Satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı! 
Ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz?

Sizi çıkarcı sürüsü, bulunduğunuz bu kutsal meclisi, o varlığınızla kirletiyorsunuz! Tanrı’nın kutsadığı bu meclisi, ahlak yoksunu davranışlarınızla hırsızların ini haline çevirdiniz!

Halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız. Siz ki, halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız. Kendiniz halka en büyük dert kaynağı oldunuz!

Ama ülkeniz beni asırlardan beri temizlenmemiş bu ahırı temizlemeye çağırdı! Ve bu gücü de bana Tanrı verdi. Bu şeytan ocağını yönetmeye geldim. Vay halinize!

Şimdi derhal defolun!!! 
Acele edin rüşvetin köleleri! 
Acele edin, gidin! 
Süslü saltanat eşyalarınızı alın ve defolup gidin!..”


Oliver Cromwell, 1653







Yapım: 1970 ABD-İngiltere
Yönetmen: Ken Hughes
Oyuncular: Richard Harris, Alec Guinness, Robert Morley 

Kral I.Charles'ın dini siyasete alet eden politikalarından iğrenen Oliver Cromwell (1599-1658), ailesini de alarak Yeni Dünya'ya taşınır, fakat bu arada İngiliz Sivil Savaşı çıkar. Krallıktan cumhuriyete geçiş olan İngiliz İç Savaşı sırasında Parlamento birliklerinin komuta heyetinde olan ve daha sonra iktidara gelen (1650-1658) 
Oliver Cromwell’in hayatını anlatır.










14 Şubat 2017 Salı

Marie Antoinette / Fransız Devrimi






MARİE ANTOİNETTE
Yönetmen: Sofia Coppola , 2006
Oyuncular: Kirsten Dunst, Jason Schwartzman, Judy Davis





BÜYÜK FRANSIZ DEVRİMİ NASIL BAŞLADI ?


Fransa Kralı XVI. Louis, küt burunlu, demir tokalı makosenlerinin parmak uçlarında hafifçe yükseldikten sonra öne doğru bir adım attı, durdu. Birdenbire geri dönerek aynı hareketi tekrarladı. Versailles Sarayı’ndaki odasında yalnızdı. Dev gibi odanın tüm mobilyalarını ezberlemişti. Gözünü kapadığı anda neyin nerede olduğunu bildiğinden, neredeyse kapalı gözlerle tüm odayı dolaşacak hale gelmişti: “Oda aynı oda, ama kral aynı kral değil,” dedi fısıltıyla.

Yandaki odalardan birinde Sınıflar Meclisi (Etajenero) toplantı halindeydi. Birden iki elini birbirine vurarak şaklattı. Odaya hemen muhafızlardan biri girdi: “Necker’e haber verin, Kurucu Meclis’e katılacağım!”

Ortalık karışıktı. Liberaller, öngördükleri darbeyi yapmışlar, Sınıflar Meclisi’nin üç sınıftan (soylular, ruhban sınıf ve halk) oluşarak 5 Mayıs 1789’da Verailles’te toplanmasını sağlamayı başarmışlardı.

XVI. Louis’nin mutlakıyet rejimi bu büyük tehdit karşısında tepkiliydi. Kral, toplantıların ayrı ayrı salonlarda ayrı sınıflar olarak yapılması talimatını verdi. Buna bazı asiller ve din adamları uydularsa da, Halk Meclisi (Triers Etat) birleşik toplantılara devam edeceği kararlılığını bildirdi.

İşte üzerine yeni giysilerini geçirirken XVI. Louis’nin kulaklarında o günkü çığlığı yankılanıyordu: “Ne yaparlarsa yapsınlar, oldukları yerde kalsınlar!”…

Kimse dinlemedi… Mutlakıyet rejimi yerle bir olmak üzereydi artık. Çünkü Halk Meclis’i 9 Temmuz’da kendini Kurucu Meclis ilan ederek, son noktayı koymuştu.

Louis’nin tek seçeneği vardı: Zor kullanmak. Paris sokaklarına ve banliyölerine asker yığınağı yaptı. Paris halkı da bu “önlemlere” sert tepki gösterdi. Bastille kalesi (hapishanesi) kuşatıldı, 14 Temmuz günü kuşatmacılar Bastille’i ele geçirerek, cezaevi müdürünü öldürdüler.

XVI. Louis halkına karşı kanlı bir savaşa girmeyi göze alamazdı. Bu yüzden de Kurucu Meclis’e gitmeyi daha uygun buldu. Amacı da meclis üyelerine askerleri geri çekeceğini ve biraz önce talimat verdiği eski bakanı Necker’i yeniden göreve getireceğini bildirmek istemesiydi.

Kral odada hızlı hızlı dolaşırken aklına son on yıldır ülkenin düştüğü durum geliyordu. Zaten had safhaya yükselmiş toplumsal huzursuzluklara bir de ekonomik kriz eklenmiş durumdaydı. Dışarıdan alınan borçların artmasıyla geçici bir refah düzeyi tutturulmuş, ama işte onun da sonuna gelinmişti. Gelirler artıyormuş gibi görünüyordu, ama dış borç artık altından kalkılamaz bir hale gelmişti. Fransa, uzun kraliyet döneminde ilk kez dış borç fazlası veriyordu.

Gelir tablosu 550 milyon Fransız frangına ulaşmış gibi görünüyordu ama bu gelirin üç yüz milyonu dış borçları kapatmaya gidiyordu. Görünüşte bir modernlik hakimdi. Yollar daha düzenliydi, yeni binalar yapılıyor hatta Paris’in çehresi bile değişiyordu. Sanki Fransa on yıl öncesine göre çok daha iyi durumdaydı Paris’e bakıldığında, ama durum hiç de öyle değildi. Borsa inişli çıkışlıydı. Spekülasyon en büyük baskı aracıydı.

Kral derin bir soluk aldı. Bu çelişkili durumdan kurtulmanın tek yolunun mutlakıyet rejiminden kurtulmak olduğunun farkındaydı. Bu, kralın yetkilerinin azalması anlamına geliyordu ki, bu da hiç iç açıcı bir durum değildi. Liberal politika kendi içinde çelişkiler barındırıyordu. Gerçekçi olmaktan çok uzaktı. Kağıt üzerinde ciddi gibi görünse de, yaşam bunu reddediyordu. Ülkedeki işsiz sayısı ülke nüfusunun yüzde onuna ulaşmıştı.

XVI. Louis, bazı ödünler vererek, yetkilerinin bir kısmından feragat ederek bu sancılı dönemi atlatacağını düşünüyordu. İşte Büyük Fransız Devrimi bu koşullarda başladı. XVI. Louis huzursuzdu. Tekrar makosen pabuçlarının ucunda yükseldi, yine sert bir dönüş yaptı ve bu kez bir daha geri dönmedi… Giyotin denen ölüm makinesinin bıçak ağzını ensesinde hissettiğinde alnından iki buz damlası yere damladı...


Mümtaz İdil / Odatv-2011
EK:
Kendisinden önceki bütün çağlardan süregelen değerlerin ve gelişmelerin önemli ölçüde değiştiği “Yakın Çağ”ı başlatan Fransız Devrimi 1989 yılında 200. yılını tamamlamakta ve bu nedenle yılın ana temalarından birisini “Fransız Devrimi” oluşturmaktadır.1789 da Fransa’da başlayan siyasal ayaklanmanın adı olan “Fransız Devrimi”nin nedenleri üzerinde tarihçiler birleşememekte, bazıları bu olayı “Aydınlık Çağı”nın bir entellektüel hareketi olarak görürken, bazıları ezilen sınıfların feodal zulme karşı ayaklanması olarak telâkki etmektedir.  Fransız İhtilali ve Etkileri - Prof.Dr.İsmet Giritli




Maria Antoinette Giyotine Götürülürken
MEMOIRS OF LOUIS XV. AND XVI. by Madame du Hausset, 1899/kitap




MARİA ANTOİNETTE (1755 – 1793)
Kısaca Marie Antoinette veya Maria Antonia olarak bilinir. Kutsal Roma İmparatoru I. Franz ve eşi Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresa'nın kızlarıdır. Henüz 14 yaşındayken Fransa veliahtı XVI. Louis ile evlendi. 1774 Mayıs'ında XVI. Louis Fransa kralı ve Marie Antoienette de Fransa kraliçesi oldu. XVII. Louis'nin (Kayıp Döfen) annesidir. Fransız Devrimi esnasında "Vatan hainliği" ile suçlanarak giyotinle idam edildi .  Ekmek kıtlığından haberi vardı   “Ekmek yoksa, pasta yesinler!” demediğini, ya da bir çeşit ekmek olan pastayı kasettettiği söylenir.

1938 yapımı filmde giyotine götürülürken /video

1938 yapımı Maria Antonieta



*